Aidiyet hissiniz bizim için önemli…
Daha iyi koşullar, daha iyi bir yaşam ve hayallere ulaşmak adına göç edilebilmekte ve göç etmeyle birlikte bir takım sıkıntılar doğabilmektedir. Bu sıkıntıların çözülerek gidilmesi halinde uzun vadede güzel bir hayat oluşabilir. Ancak başlarda bu kolay olmayabilir. İnsanın önceden edindiği kimliği ve kültürü, alışkın olduğu yaşam koşulları, yeni koşullara göre değişmesi gerekebilir. İşte bu noktada yalnızlık, iç çatışma ve kaygı başlayabilir. Kişi bunlarla ilgili bilgili ve hazırlıklı değilse, bunlar başladığında altta yatan bir takım psikolojik sıkıntılar tetiklenip, açığa çıkar. Göç etmeyle birlikte uyum problemleri, kimlik çatışması, ilişki problemleri, aile içi çatışmalar, parçalanmalar, kültür çatışması, izolasyon, içe kapanma, depresyon, panik atak…vs. gibi psikolojik sıkıntılar görülebilmektedir. Bu kişiler yaşadıkları ülkede psikoloğa veya danışmana gitseler de yaşanan kültür farkı nedeniyle yeterince anlaşılamamakta ve yanlış tanı alıp yanlış yönlendirilebilmektedirler. Bu durum kişilerde aşırı yalnızlık, tükenmişlik ve bunun tetiklediği depresyon, kaygı, kendine güvensizlik, işlevselliğin bozulması gibi sıkıntılar gösterebilmektedirler. Bu psikolojik durum vatandaşlarımızın zekâ ve yeteneklerini sergilemelerini ve mutlu, kaliteli bir hayat sürmelerini engellemektedir.
Göçmen Danışmanlığı, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik uzmanlarca verilen danışmanlık hizmetidir. Kişilerin yerleştikleri ülkeye uyum sağlamalarına, kimlik çatışmalarının, yaşadıkları stres ve psikolojik sıkıntıların üstesinden gelmelerine, psikolojik hastalıklardan korunmalarına, kriz yönetimlerine, kaliteli ve doyumlu bir yaşam kurmalarına destek olan bir süreçtir. Bu süreçte, Uzman Danışmanlarımız sizleri düzenli aralıklarla görerek hedeflenilen duruma ulaşmanıza destek olur. Göç danışmanlığı kişilerin kendi dillerinde ve kaliteli bir hizmet almalarını sağlar.
Göç yaşantısı ile psikolojik bozukluk arasında önemli bir ilişki vardır(Doğan 1988:33). Farklı kültürden kişilerle iletişim bir süre kısıtlı olur. Bu kısıtlılık kişilerin ilişkilerinde strese girmelerine sebep olur ve bu stres psikolojik sağlığı bozabilir. Kişinin ailesinden ve kültüründen ayrılması, gidilen ülkede kültürel farkların büyüklüğü kişide uyum problemi yaratmaktadır. Tüm bunlar onun yalnızlık, yabancılaşma ve kendini değersiz görme gibi duyguları yaşamasına neden olabilmektedir (Kuo 1976; Akt: Doğan 1988:34).
GGidilen ülkede kalış süresine göre uyum aşamaları vardır. Bunlardan birinci aşama, 6 aylık süreyi, ikinci aşama 6-18 ayları, üçüncü aşama ise, 18. Aydan ayrılıncaya kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Bu görüşe göre, her aşama göçmenlerin uyum derecesini belirlemektedir. Amerika’da yaşayan kişiler üzerinde yapılan bir çalışmaya göre; İlk aşama boyunca göçmenler, Amerika’ya uyum yaşantılarını pozitif yönde görmekte, başarılı ve rahat olduklarını belirtmektedirler. İkinci aşamada (kriz aşaması), öğrenciler olumsuz düşünceler içerisindedirler. Kendini uyumsuz, yalnız ve umutsuz hissetmektedirler. Üçüncü ve son aşamada ise başarılı bir uyum dönemi geçirmektedirler.
Toplam nüfus 80 milyon.
Ülke | Nüfus Sayısı |
---|---|
Türkiye | 65.000.000 |
Almanya | 2.193.000 – 3.500.000 |
Bulgaristan | 746.664-1.000.000 |
Irak | 500.000-3.000.000 |
Fransa | 225.000 – 500.000 |
Hollanda | 385.000 – 450.000 |
Birleşik Krallık | 56.000 – 500.000 |
Özbekistan | 200.000 |
Suriye | 65.000 – 750.000 |
A.B.D. | 500.000 |
Yunanistan | 130.000 – 200.000 |
Avusturya | 55.000 – 250.000 |
Belçika | 53.000 – 300.000 |
Avustralya | 55.000 – 100.000 |
Rusya | 95.430 – 150.000 |
Suudi Arabistan | 26.000 – 150.000 |
İsviçre | 45.000 – 100.000 |
Makedonya | 77.959 – 200.000 |
Kosova | 50.000 – 80.000 |
Romanya | 44.500 – 85.000 |
Kanada | 24.000 |
Azerbaycan | 43.400 |
Mısır | 38.000 |
Danimarka | 31.000 |
Norveç | 15.000 |
İtalya | 13.500 |
Ukrayna | 9.180 |